It’s a question on so many minds: what will the future of education look
like?
It’s something
Sir Ken Robinson has asked for decades. And tonight in Session 3 of TED2013,
Robinson got the opportunity to announce the winner of the 2013 TED Prize,
someone who has a bold answer. “So many kids are disengaged from education and
there’s a tendency to confuse testing with learning,” says Robinson in his
introduction. “What drives learning is curiosity, questioning … What fires
people up to learn is having their mind opened up by possibilities.” And with
that, he revealed the winner of the $1 million TED Prize: education innovator Sugata Mitra, who has given two TED Talks
over the years and released a TED ebook called Beyond The Hole in The Wall.
Mitra wants
children around the globe, in addition to traditional schooling, to get a
chance to participate in self-organized learning. Translation: to spend time in
learning environments where they are given the space to explore on their own,
make discoveries and share them with their peers. In his talk from the TED
stage, Mitra offered a bold wish: to help design the future of learning by
supporting children in tapping into their innate sense of wonder. To this end,
Mitra asked the TED community to help him create the School in the Cloud, a
learning lab in India where children can embark on intellectual adventures,
connecting with information and mentors online. He also asked the community,
wherever they may be, to create child-driven learning environments for the kids
in their own lives.
|
Buyukanne Bulutu - Granny Cloud
Ingiltere’ deki
Newcastle universitesi’ nde Egitim teknolojisi profesoru olan Hint asilli
Sugata Mitra kariyerine Hindista’ nin New Delhi kentinde Fizikci olarak basladi. 26
yasinda Felsefe doktorasi alan Mitra, bilgisayar programlari yazmaya ve bunun
egitimini vermeye basladi.
Yazilim
dunyasinda bu ilk adimlarini atarken evine bir bilgisayar aldi. Kucaginda genc
ogluyla bilgisayar programi yazarken, kendini seyrederek bilgisayar ogrenen
oglunun yardimiyla bir yazilim hatasini cozdugu gorunce “oglunun dahi oldugunu”
dusunmeye basladigini soyluyor.
1999 yilinda
bir gun New Delhi’ de gecekondu mahallerinden evine donerken, oglunda gordugu
bu dahiligin yalnizca orta sinif demografisiyle sinirlanamayacagina karar
vermis. Mitra, New Delhi’ deki gecekondu cocuklarina bakmis, ve bizim
cocuklarimizin dahi oldugunu soyluyoruz, bu gecekendu cocuklari da dahi
olabilirler diye dusunmus.
Mitra bu
teorisini kanitlamak icin bir deney yapiyor. New Delhi’ de bir gecekondu
duvarini oyarak icine disi plastik kapli bir bilgisayar yerlestiriyor.
Bilgisayari Internete bagliyor ve yanina da bilgisayari kullanmak uzere bir
fare birakiyor. Mitra “Bilgisayari orada biraktim ve bilgisayarin basina ne
gelecegini gormek istedim” diyor.
8 saat sonra
Mitra geriye geldiginde gecekondu cocuklarinin bilmedikleri Ingilizce dilinde
Internette dolastiklarini goruyor.
Bir
meslekdasi Mitra’ nin bir ogrencisinin gelip cocuklara Internette nasil
gezinilecegini ogretmis olabilecegini soyluyor Bunun uzerine Mitra, New Dehli’
ye 200 mil uzakliktaki bir kirsal koyde ayni deneyi uygulamaya karar veriyor.
Mitra “Buraya bir yazilim programcisinin ulasma sansinin 0 oldugunu” dusunuyor.
Mitra ayni
koye iki ay sonra geri dondugunde koylu cocuklarini Internette gezinirken ve
Internette oyun oynarken buluyor. O cocuklardan biri Mitra’ nin yanina
gelerek kullandiklari farenin daha iyi olabileceginden
ve Internetin yavas calistigindan soz ediyor ve ufak bir sikayette bulunarak,
makinanin yalnizca Ingilizcede calistigini, ve kendi kendilerine Ingilizce
ogrenmek zorunda kaldiklarini soyluyor.
Adi
“Duvardaki Delik – Hole in the Wall” olarak anilan bu deneyden sonra Mitra ilk
kez kendi kendine ogrenme kavramini tanidigini ve bunun dunya capinda uygulanmasi
gerektigini soyluyor.
Bunu uzerine Mitra
Ingiltere’ de emekli ogretmenlerden olusan ve adina “granny cloud – buyukanne
bulutu” dedigi bir okul kuruyor. Buyukanneler Mitra’ nin okullarina Skype’ la
baglaniyorlar ve cocuklar 5-6 kisilik guruplar halinde toplanarak bu
buyukannelere dersleriyle ilgili sorular sorarak, yanitlarini aliyorlar, ya da
kendileri yanitlara ulasiyorlar.
Mitra bu
deneyimle “Buyukanne bulut cocuklari” nin Ingilizcesinin ilerledigini, ders
notlarinin duzeldigini ve cocuklarin giderek daha fazla bilgiye sahip
olduklarini goruyor. En onemlisi de bu ogrenme surecinde cocuklarin kendi
insiyatiflerini kullanmalari ve kendi kendilerine ogrenmeleri. Mitra burada cocuklarin
ihtiyaci olan sey yalnizca “genisband, isbirligi ve cesaretti” diyor.
Mitra’ nin
ongorusu 24 kisilik siniflardan olusan “Bulu okullari”. Bu okullar bu ise
gonullu buyukannelarce yonetilebilir. Buyukanneler sorulari soracak, cocuklari
cesaretlendirecek, geriye kalan hersey buluttan cozumlenecek. Bu bulut okullari
cocuklarin halihazirda varolan egitim sureclerine hafta sonlari, okul oncesi ve
sonrasinda yardimci olacak. Baslangicta Ingilizce ogretecek. Mitra bunlari “cocuklarin Ingilizce ogrendikleri guvenli
siber kafeler” olarak adlandiriyor ve ekliyor: “Bunlarin su anda okullarin
yerine gecebilecegini soyleyemem.”
Ancak Mitra’
ya gore buna bir zaman taninmali, eger bu sistem calisirsa bir alternatif
olusturabilirler ve dunya da eksik olan da su anda bu.
|